YILLAR SONRA GELEN İTİRAF

Cüneyt Arkın’ın geçtiğimiz günlerde hayatını anlattığı ‘Kahramanım Türk Milleti’ kitabındaki her an olay oldu. Kitapta 1980 yılında Emel Sayın ile birlikte çektiği ‘Rüzgâr’ filminden anılar da yer aldı. Cüneyt Arkın kitabında Emel Sayın’ı zor şartlar altında çalıştırdığını söyledi ve konuyla ilgili bir açıklama yaptı.

“Eşiği geçip içeri adımımı atmıştım ki Emel Sayın ‘Ya Allah’ diyerek kalın bir sopayla tam alnımın ortasına vurdu. Sendeleyip duvardan güç almak için yana doğru kayarken ikinci bir darbe daha aldım. Bu seferki darbe tam orama geldi.

Gözlerim karardı, başım mı dönüyordu yoksa Emel Sayın mı etrafımda dönüyordu anlayamadım. “Bre Medet!” diyemeden üçüncü darbe elmacık kemiğimdeki hassas, ince deriyi yırttı. Anında ağzıma akan kanın sıcak, demir tadını hissettim. Rüzgâr filminden sonra Emel Sayın bir daha film çekmemeye yemin etti. Sanırım o da beni hiç sevmedi. Sevseydi sözünü tutardı.

EMEL SAYIN’IN YANITI GECİKMEDİ

Emel Sayın’ın son filmi Rüzgâr’a ünlü oyuncudan yanıt geldi. Emel Sayın, Cüneyt Arkın’ın zor hava şartlarında onu çok yordum, o yüzden bıraktı herhalde açıklaması üzerine bomba bir itirafta bulundu. Emel Sayın yıllar sonra sinema sektörüne neden küstüğünü açıkladı. Yıllar sonra gelen bu itiraf gündeme b-o-m-ba gibi düştü.

Emel Sayın, Cüneyt Arkın’ın kitabında anlattığı dayak sahnesi hakkında da konuştu.

“Rüzgâr benim 15. ve son filmimdi” diyen Emel Sayın, “Bir d-a-y-ak sahnesi vardı ama benim suçum değildi. Cüneyt’i çok seviyorum, filmin yönetmeni de oydu. O ne dediyse yaptım” diye konuştu.

“Bir y-a-ta-k sahnemiz vardı. Cüneyt bana dedi ki, ‘Sana gecelik giydirelim ama üzerine bir çarşaf örtelim. Omuzların görünsün, p-o-o-o-o-ediliyorsun hissi ver’ dedi. Böyle sahnelerde çok hassas olduğumu herkes bilir.

Ama o kadar tatlı bir şekilde rica etti ki reddedemedim. Gazetecilerin sete gelmesine izin vermemesini, o sahneleri servis etmemesini istedim. Bir hafta sonra haberlere baktım, ‘Emel Sayın, Cüneyt Arkın ile ç-ı-pl-ak, y-a-t-ak’.

Çok üzülmüştüm! Yıl 1980’di ve her türlü mektubu almaya başladım; ‘Senden bunu beklemezdik’. Kimseye derdimi anlatamadım ve o gün küstüm.

Bir daha asla film yapmayacağımı söyledim. Bu fotoğrafın kimden geldiğini hâlâ bilmiyorum.” Arkın’ın ölümünden sonra bu itiraf yeniden gündeme geldi.