05:26 - En Özel Replikler: Hangi Dizi, Film veya Kitaptan
16:47 - En Komik Replikler
05:35 - En İyi Yabancı Dizi Replikleri
05:21 - En İyi Film Replikleri
17:03 - Yeşil Yol Filmi Replikleri
10:14 - En İyi Film Replikleri
15:58 - Ramazanda Nasıl Beslenmeli
06:39 - Depresyonun Sebepleri Nelerdir
06:31 - Güneş Lekelerini Engellemek İçin Neler Yapmalısın
05:17 - Yaz ve Kış Olimpiyatları Tarihi
Sedef Hastalığı Nedir?
Sedef hastalığı, cilt hücrelerinin normalden birkaç kat daha hızlı bir şekilde bölünmesine sebep olan bir hastalıktır. Bilindiği gibi kanser hastalığının asıl özelliği de, kanserleşen hücrelerin normal hücrelere göre 23-24 kat daha hızlı bölünmeleridir.
Bu bağlamda sedef hastalığının kansere dönüşüp dönüşmeyeceği gerek hastalar gerekse hasta yakınları tarafından çok merak edilen bir konudur. Fakat bu konudaki korkular oldukça yersizdir. Zira sedef hastalığının, deri kanseri riskini arttırdığı hiçbir bilimsel araştırmayla onaylanmamıştır.
Sedef hastalığının deri kanseriyle alakası yoktur. Ancak bu hastalığın tedavisinde kullanılacak tedavilerin abartılması ve cilde gereğinden fazla kimyasal sürülmesi durumunda deri kanseri riski artabilir. Derinin doğal yapısını bozacak derecede kullanılan tedavilerin sonradan deri kanserine çevirdiği çok sık görülen bir olaydır.
Hastalar ve doktorlar özellikle bu konuda dikkatli olmalıdır. Kaş yapayım derken göz çıkarmamalıdır. Zira sedef hastalığı tedavisi olan ve uygun tedaviyle ölüm riski olmayan bir hastalıktır ancak deri kanseri böyle değildir.
Sedef Hastalığı Bulaşıcı mıdır?
Hayır, sedef hastalığı bulaşıcı değildir. Özellikle dirseklerde, kafa derisinde, dizde ve sırtta görülen bu hastalık hiçbir şekilde bir başka kişiye bulaşmaz. Burada birçok zaman şu soru sorulu. Madem bulaşıcı değil o halde sedef hastası olan bireylerin evinde neden genellikle birden fazla hasta mevcuttur?
Bu sorunun cevabı da oldukça basittir. Neredeyse her hastalık gibi sedef hastalığının da kalıtımla yakından alakası vardır. Elbette aile geçmişinde bu hastalığı bulunduran bir kişinin, hayatının herhangi bir evresinde bu hastalığa yakalanma riski de oldukça yüksektir.
Sedef Hastalığı Neden Olur?
Sedef hastalığının sebebi net bir şekilde bilinmemektedir. Fakat neden olabileceğine dair tutarlı fikirler mevcuttur. Birtakım uzmanlara göre bu hastalığın ortaya çıkabilmesi birkaç farklı durumun bir arada bulunmasıyla mümkündür. Bağışıklık sistemindeki bir sıkıntı sonucu oluşabileceği görüşü mevcuttur.
Normal bir insan derisi yaklaşık 20 günde bir değişirken, sedef hastası bir bireyde bu sayı 3-4 güne kadar düşmektedir. Bu sebeple ciltte gümüş görünümlü pullar ortaya çıkmaktadır. İşte bu duruma neyin sebep olduğu da yukarıda anlattığımız görüşlerden ibarettir.
Bu konuda araştırmalar devam etmektedir fakat neden ortaya çıktığı kesin olarak bilinen yalnızca bir tane etken vardır. O da genetikti. Bazen kuşak atlayabilir fakat aile geçmişinde bu hastalığı bulunduran kişilerin bu hastalığa yakalanma olasılığı diğer insanlara göre oldukça yüksektir.
Diğer insanlarda ortaya çıkışının sebebi ise net bir şekilde bilinmemektedir. Bununla birlikte aşırı alkol, sigara kullanımı veya cildin maruz kaldığı kötü durumların da bu hastalığı tetikleyebildiği görüşü uzmanlar arasında yaygındır. Bu sebeple her hastalıkta olduğu gibi bu hastalıktan kaçınmanın önemli bir yolu da kötü alışkanlıkları terk etmektir.
Sedef Hastalığının Belirtileri ve Tedavisi Nelerdir?
Sedef hastalığına yakalandığınızın net tanısını ancak doktorunuz koyabilir ancak sedef hastası olduğunuzdan şüphelenmenizi sağlayan birtakım belirtiler elbette vardır. Bu durumlar şu şekilde sıralanabilir; özellikle diz ve dirsek bölgelerinde sedef renginde oluşan pullanma ve kabarmalar, tırnakta çukurlaşma, kabarcıklanma ve tırnak bölgesinde şişlik, ciltte kuruluk, kaşınma ve kabartı oluşması, eklemlerde ağrı, şişlik ve kızarıklık.
Bu belirtilere daha ekleme yapılabilir fakat en temel belirtiler bunlardır. Bu hastalıkta her hastaya uygulanabilen ortak bir tedavi yöntemi mevcut değildir. Hekim tedaviye, hastanın durumuna göre karar verecektir.
Ancak kullanılan bazı tedavi yöntemleri şu şekilde sıralanabilir; cilde doğrudan sürülebilecek topikal ilaçlar, cilde doğrudan uygulanabilecek UV yani morötesi fototerapi. Bunlar genellikle kullanılan tedavi yöntemleridir. Fakat bir kez daha belirtmekte fayda var tedaviye, hastanın durumuna göre doktor karar verecektir.