PRP Nedir?

PRP, orijinal açılımıyla ‘platelet rich plazma’ günümüzde henüz çok yeni bir tekniktir. Türkçe çevirisi platelet bakımından zengin plazma demektir. Bu plazmanın içerisinde normal kanda görülenin 3-5 katı daha fazla trombosit ve büyüme faktörleri bulunur. PRP kişinin kendi kanından farklı tekniklerle elde edilen tamamen doğal bir üründür.

Henüz çok yeni olduğundan bahsetmiştik, bu sebeple kullanımının çok yaygın olduğunu söylemek güçtür fakat başarıya ulaşmış örnekleri mevcuttur ve gelecekte tıbbi olarak çok geniş bir yelpazede hastalara hizmet vereceğe benzemektedir.

Bu günlerde yapılan deneylerin sonuçları tıp dünyasının geleceğinde bu konunun önemli bir yer tutabileceğini göstermektedir fakat kesin bir şeyler söyleyebilmek henüz mümkün değildir.

Tüp Bebek Nedir, Nasıl Olur?

PRP ve tüp bebek arasındaki ilişkiyi incelemeden önce, tüp bebeğin oluşum aşamalarını da daha iyi anlamamız gerekmektedir. Normal bir üreme durumunda, erkek üreme hücresi olan spermler, kadın üreme hücresi olan yumurtaları yumurta kanalında döller.

Bu döllenmeden önce spermler 2 kez değişim geçirir; bunların ilki erkek testisinde olur, ikincisi ise kadının yumurta kanalında yumurtaya ulaşmaya çalıştığı sırada. Yumurta döllendikten sonra zigotu oluşturur. Ardından zigot olarak tabir edilen hücre grubu ana rahminde bulunan endometrium tabakasına gömülür.

Bu duruma implatasyon denir. İşte tüp bebek ve normal bebek yapımı arasındaki fark buraya kadardır. Buradan sonra hem tüp bebek hem de normal yollarla yapılan bebek aynı şekilde gelişimini sürdürür.

Olayın en başına döndüğümüz zaman tüp bebek uygulamasında normalden farklı olarak olay şöyle gelişir; dişinin sağlıklı olduğu düşünüle yumurtası alınır, erkeğin sağlıklı olduğu düşünülen spermi alınır ve bu hücreler laboratuvar koşullarında döllendirilmeye çalışılır. Döllenme başarılı olursa embriyo anne rahmine yerleştirilir ve implatasyona uğraması yani anne rahmindeki endometriyum tabakasına gömülmesi sağlanır. Bu işlem de başarılı olursa geriye kalan sürecin sıradan bir hamilelik süreciyle herhangi bir farkı olmayacaktır. Yani laboratuvar ortamında en doğru koşullarda yapılan yapay döllenme olarak tabir edebiliriz tüp bebek yöntemini.

Tüp Bebek Yöntemi Neden Tercih Edilir?

Tüp bebek yöntemi ile doğan il bebek 1978 yılında dünyaya gelmiştir. O günden bu güne kadar kullanım sıklığı gittikçe artmıştır. Tüp bebeğin uygulamasının kullanımının asıl sebebi normal yollarla çocuğu olmayan çiftlerin çocuk sahibi olmasını sağlamaktır.

Bilindiği gibi bazen spermler, bazen yumurtalar çok sağlıklı olamayabilmektedir. Bu kişilere birincil tedaviler ne kadar uygulanırsa uygulansın olumlu sonuç alınamadığı durumlar da olmaktadır. İşte bu çiftlerin çocuk sahibi olabilmesi için böyle durumlarda tüp bebek tedavisi önerilir ve normal yollarla çocuk sahibi olamayan bazı çiftler tüp bebek yöntemi sayesinde çocuk sahibi olabilirler.

Yalnızca çocuğu olmayan çiftler de değil, bir birlikteliği olmayan fakat çocuk sahibi olmak isteyen bazı anne adayları da bu yöntemi kullanmaktadır. Dolayısıyla dünyada kullanımı her geçen gün daha da artmaktadır ve ilk tüp bebek yapımının ardından geçen 42 yıllık sürede tıp dünyası bu konuda kendisini çok geliştirmiştir. Gün geçtikçe tüp bebek sayısı da başarı oranı da artmaya devam etmiştir.

PRP ve Tüp Bebek Yöntemi Nasıl Birlikte Kullanılır?

İlk başta anlattığımız gibi PRP, kişinin kendi kanından elde edilen özel bir plazmadır diyebiliriz. Bu plazma yumurtalara verildiği zaman gençleştirme etkisi yaptığı görülmüştür. Yukarıda da bahsetmiştik, tüp bebek yönteminin kullanılma amaçlarından bir tanesi de anne adayının üreme hücresi olan yumurtaların yeterince sağlıklı olmayışıydı.

Ve tüp bebek yönteminin temel amacı bu sağlıksızlığı gidererek döllenmeyi sağlamak, kişinin çocuk sahibi olmasına yardım etmekti. İşte PRP uygulamasının yumurta üzerinde gösterdiği bu etki ortaya çıktıktan sonra bu alanda da çalışmalara hız verilmiştir.

PRP’nin Yumurta Üzerinde Uygulaması Kimlere Yapılmalıdır?

Bazı kadınların yumurtaları doğuştan az sayıda ve sağlıksız olabilmektedir. Bu durum kişinin çocuk sahibi olma ihtimalini bir hayli düşürmektedir. Bazen de geçirilen bir hastalık sonucu yumurtaların kalitesi düşmüş olabilir.

Bu tip durumlarda da yumurtaları gençleştirmek ve bir bakıma sağlık vermek kişilerin çocuk sahibi olabilmesi açısından oldukça önemlidir. Bu tip durumların yanı sıra PRP uygulaması ile menopoza girmiş bir kişinin bile yumurtaları gençleştirilip tüp bebek uygulaması ile çocuk sahibi olması sağlanabilir.

Bu açıdan bakıldığı zaman uygulamanın önemi daha net anlaşılmaktadır. Bu uygulamanın yaygınlaşması ve geliştirilmesiyle beraber menopozdan sonra bebek sahibi olamama durumu da ortadan kalkacaktır. Bu uygulamanın en büyük getirisi de muhtemelen bu durum olacaktır.

PRP ile Yumurtalık Gençleştirme Kimlere Uygulanabilir?

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi düşük yumurta rezervine sahip olan kadınlar bu iş için uygun adaylardır. Ayrıca 35 yaşından büyük ve kısırlık problemi çeken kadınlar ve erken yumurtalık yetmezliği olan kişilerde de kullanımı mümkündür.

Bu uygulamayı yapabilmek adına en önemli koşullardan birisi de kişinin geçirilmiş bir kanser öyküsünün olmamasıdır. Fiziksel sağlığı yerinde olan ve yukarıda yazılan koşulları karşılayan herkes bu tedaviyi alabilir.